Zihinsel dönüşümün çeşitli yolları ve yöntemleri vardır yeryüzünde. Kimi ruhsal yolcu meditasyon veya yoga gibi pratik uygulamalara ihtiyaç duyar kimi de entelektüel açıklamalara. Mucizeler Kursu her ikisini de birleştiren bir araçtır. Metin kitabında psikolojik açıklamalarla zihnin doğasını ve egonun işleyişini öğreniriz. Bu şekille özellikle bilimsel, ateist veya entel işleyen zihinlere bir araç verilir. Dersler bölümünde bir yıl boyunca karışık zihni terbiye eder ve egonun düşünce sisteminden arındırır, yerine Kutsal Ruh’un düşünce şeklini yerleştiririz. Derslerin sıralaması, tekrarları ve farklı ifadelerle aynı şeyi anlatması yanlış bir düşünce şeklinin içinde esir olan zihni istikrarla onu esir tutan düşünce ve inanç zincirlerinden arınmasını sağlar.
Mucizeler Kursu bu anlamda evrensel bir yoldur fakat terimleri gereği Hristiyanlığın dini kavramlarına dayalıdır. Sebebi basit: her yol ihtiyaç olduğu yerde ifşa olur. Mucizeler Kursu Hristiyanlığın din dünyasına bir düzeltme olarak geldi. Bunu İsa kursda birçok yerde ima ediyor. Kursun ABD’de ortaya çıkışı, her şeyin önceden yazıldığını göz önünde bulundurursak, o bölgede ve o toplumda ve o zaman birimi içinde kurs için verimli toprakların mevcut olmasıdır.
Unutmayalım; her şey bir olgunlaşma sürecindedir çünkü illüzyonu yapan zihin bir olgunlaşma sürecindedir. Her insan için önceden belirlenmiş bir yaşam senaryosu ve bir kurtuluş yolu vardır. Yalnızca buna kayıtsız inanırsak en azından ruhsal yol seçimi konusunda kimseyi yargılayamayız. Her koyun kendi bacağından asılır ifadesi esasen tam da bu duruma uygun bir cümledir. Yaptıklarımızın tümünü kendimize yaparız. Benim örneğin burada yazmam, kursu açıklamam ve yol göstermem evvela bana yarar çünkü zihnim ve düşüncelerim Mucizeler Kursu gibi bir araçla meşgul olduğu sürece, her ne kadar dünya ve gündelik yaşamım içinde debelleşsemde, beni belli bir sükûnette, zihinsel ferahlıkta ve çıkarsız eylemlerde tutar. Devamında, kursun öğretisi zihnimde iyice kök salar ve beni dünyanın ayartmalarına karşı korur. Huzurlu ve dingin bir zihinle dünyaya baktığımda, zaman zaman zihnimdeki egonun harlamasına tanık olsamda, salt sahip olduğum tevazu ve rahatlıkla korku ve nefretin kökünü kazıyorum.
Daha ne olsun? Bu dünyaya en faydalı insan, çıkarları ve kendi yaşamı açısından korkusuz olan ve tanık olduğu kötülüklere rağmen nefretsiz kalabilendir. Kendini beğenmişlik ve üstün görme yerine de bir nebze alçakgönüllülük ve tevazu verirsek zihinsel dönüşüm için iyi bir ocak yakmış oluruz. Gerisi doğal bir sürecin işleyişi ve nihayetinde zihnin kurtuluşunun gerçekleşmesidir.
Bengü Aydoğdu
