Mucizeler Kursu

Mucizeler Kursu affediş hakkında ne öğretiyor?

affet

Mucizeler Kursu zihinsel arınma aracıdır, mucizeler içinden geçiren bir yoldur, zihinsel dönüşüm dersidir. Fakat neden zihnimiz arınmalı? Çünkü dünyaya doğan herkes, her insan, her zihin bir yanılgı yüzünden doğuyor. Dünyaya doğmak, suçlu olduğuna inanan bir varlığın kendini cezalandırmasıdır. Kimdir bu varlık? Bu varlık Mucizeler Kursu’nda Tanrı Oğlu diye geçer. Tanrı Oğlu, Tanrı’nın tek yaratımıdır. Fakat Tanrı’nın yaratımı neden kendini suçlu sanıyor? Çünkü bir an Tanrı’yı gasp etmek, onu öldürmek ve onun yerine geçmeyi düşünmüştür. Aynı an pişman olup Tanrı’nın cezasından korktuğunu anlatır İsa kursta. Bu korku ve düşünce asla var olmadı fakat Tanrı Oğlu bir an var olduğunu sandı. Mucizeler Kursu’nda bahsi bu tek bir yanılgı düşüncesi Tanrı Oğlu’nun zihninde varmış gibi yorumlandığından dünya, evren, bedenler ve her şey sadece olmayan bir rüya olarak yansıdı Tanrı Oğlunun düşüne. Tanrı’nın gerçekliğinde asla görülmemiş bir rüyadır bu. Dünyayı, evreni ve bedenleri var gibi algılamamızı bu tek bir yanılgı düşüncesine borçluyuz. Bizler, Tanrı Oğlunun gördüğü rüyanın içindeki algı figürleri olarak, rüyadaki oyuncular olarak hiçiz, yokuz. Sadece Tanrı Oğlu ve Tanrı gerçekler. Onların arasında ayrım yapmak bile yanlış çünkü Tanrı ve Tanrı Oğlu birdir. Bizim kaynağa geri dönüşümüz bu nedenle rüyacıya uyanmamızdan başka bir şey olamaz.

Bu açıklamaya inanmak o kadar imkansız ki, mucizeler ve zihinsel aydınlamalar olmadan inanmamız mümkün değil. Hiçbir insan zihni arınmadan ve aydınlanmadan bu açıklamaya inanamaz çünkü anlayamaz. Ne kadar kendini zorlasa da bedenin gerçekliği her daim ağır basar. Bu yüzden evrensel bir deneyime ihtiyacımız var. Bu deneyim aydınlanmaktır, uyanmaktır, kendini bilmektir. Tüm spritüel yollar yolcusunu, doğru bir yol ise, bu evrensel deneyime götürür. Nedir bu aydınlanma dediğimiz deneyim? Zihne ışık çakması, algının bitmesi, kişiliği aşmak, kendimizi Tanrı Oğlu olarak bilmemiz gibi sayısız açıklamalar getirebilirim fakat hiçbiri bu deneyimi tecrübe etmeyen bir insana yeterli gelmez. Bu yüzden arınma yolunda aydınlanana kadar yürümesinden başka çare yoktur. Yolların biçimi ve metotları farklıdır fakat amaç ve hedef hep aynıdır: uyanmak, aydınlanmak, kendini, dolayısıyla hakikati bilmek.

Arınma derken bin bir çeşit açıklamayla, yorumla karşılaştım. Fakat en basit ve en geçerlisi, arınmanın affetmeyi öğrenmek olduğudur. Mucizeler Kursu bu anlamda affetmeyi öğreten bir yoldur. Affetme kavramını anlamakta öğrenciler veya öğrenci olmayanlar zorluk yaşarlar çünkü dünyanın anlattığı bir affediş değildir İsa’nın öğrettiği. Aksine, kursun affediş anlayışını sıradan birine anlatırsak muhtemelen taşlanırız bile. Çünkü acılar çeken, kötülükler gören, iyi ve kötüyü ayıran, ölümden korkan ve hayatta kalmak için yeri geldiğinde kendisi bile öldüren bir insana “Aslında affedilecek bir şey yok” dediğimizde, bize farklı davranması için hiçbir neden yok. Bizi ya sapkın ya da manyak olarak görür. Sıradan insan için dünya ve beden gerçek olduğu gibi, kişiliği ve şahsiyeti de gerçektir, hatta Tanrı vergisidir. Bu anlamda kötülerden nefret etmek ve onlara karsi savaşmak insani bir görevdir. Kötüye karşı savaşmayan bir insan kötüdür çünkü kötüye göz yumandır. Fakat spritüel yollar kötüye karşı savaşmayı öğretmediği gibi onu görmemezlikten gelmeyi öğretirler. Tüm doğru yollar dünyanın ve her şeyin illüzyon olduğunu vurgular. Farklı anlatan yollar hakikat baında doğru değildir çünkü hakikat, hangi bakış açısından bakarsak bakalım, tektir, birdir.

Peki, o halde neden affetmeliyiz eğer hiçbir şey gerçek değilse? Çünkü biz hala kötünün varlığına inanmaktayız, o yüzden affetmeyi öğrenmeliyiz ki, kötüye olan inancımızı aşalım.

Dünya ve bedenler rüyasının sebebi Tanrı Oğlunun suç düşüncesidir. Babasına karşı geldiğini içeren bu tek düşünce Tanrı Oğlunun suçlu zihinler yapmasına ve o düşünceyi bir rüyaya yansıtmasına sebep oldu. Her an. Eğer dönüşüm mümkün olmasaydı ebediyen bu rüyanın içinde hapis kalırdık. Fakat Mucizeler Kursu’nda İsa illüzyon olan hiçbir şeyin Tanrı’nın gerçekliğinde var olmadığını dolayısıyla sadece zihnimizi arındırarak suça olan inancımızı yok edip kurtulacağımızı öğretiyor bizlere. Demek ki, Mucizeler Kursu affedişin yoludur. Affedişi zihnimizin karanlığı yüzünden kolayca öğrenemediğimiz için İsa bizlere mucizeler sunar, ki, sabit ve yanlış inançlarımızın ötesine geçebilelim. Mucizeler bunun için var, başkalarından üstün olduğumuzu sanmak için değil. Mucizelerin özelliği, bildiğimiz tüm dünyevi yasaları altüst etmesidir. Örneğin, İsa’ya göre bir ölüyü diriltmek bir mucizedir fakat diriltmenin amacı o insanı yeniden bedensel hayata döndürmek değil ölümün bir illüzyon olduğunu göstermektir. Ölüm neden var? Çünkü rüyacının yaptığı korkunç dünya rüyasında ölüm en etkin cezadır. Biz insanlar, sonu gelmez bir doğum-ölüm çemberi içinde sayısız acı dolu hayatlar yaşayarak aslında Tanrı Oğlunun Tanrı’yı inkar ettiği ve onun yerine geçmek istediği tek bir anın bedelini ödüyoruz.  Bu dünya bir ceza evidir aslında. Sonsuza kadar bu böyle devam ederdi eğer geçek olsaydı. Dünyanın ve bedenlerin gerçek olmadığını kabul etmekle bizler kendimiz ve dünya için en büyük iyiliği yaparız. Neden? Çünkü suçu ortadan kaldırırız. Tanrı Oğlu suçlu değil çünkü bir anlık yanılgı düşüncesi varmış gibi görünse de Tanrı’nın gerçekliğinde, hakikatte asla var olmadı. Olmadığı için suç da var olmadı. Dolayısıyla bu dünyaya ihtiyaç kalmadı ceza çekmek için. Bu anlamda affetmek, bu dünyayı, olanı biteni, tüm kötülükleri, suçları, acıları görmemezlikten gelmekten başka bir şey olabilir mi? Olamaz çünkü herhangi minicik bir şeyi gerçek yaptığımız zaman her şeyi gerçek yapmış oluruz. Hiçbir şey birbirinden ayrı değil dolayısıyla biraz affetmek veya bazılarını affetmek diğerlerini affetmemek gibi bir şey kurtuluş değil, sadece kendimizi kandırmaktır. Mucizeler Kursu’nda İsa şöyle der:

 Affetmek, görmemezlikten gelmektir. Bu yüzden hataların ötesine bak ve algının onlara dayanmasına izin verme, çünkü algının içerdiğine inanacaksın. Kendini tanımak istiyorsan kardeşinin sadece doğruda kim olduğunu kabul et. Ne olmadığını algıladığında onu yanlış gördüğün kendinin ne olduğunu göremezsin. Kimliğinizi birbirinizle paylaştığınızı ve onu birbirinizle paylaşmanın onun gerçekliği olduğunu daima hatırlayın. (Mucizeler Kursu OE metin 9.III.9)

Barışmanın amacı illüzyonları ortadan kaldırmaktır, onları önce gerçek olarak tespit edip ardından affetmek değildir. (Mucizeler Kursu OE metin 13.IV.25)

Affedilecek hiçbir şey yok. (Mucizeler Kursu OE metin 13.VIII.71)

Çünkü bedenler affedemez. Sadece zihnin emrettiği şeyi yapabilirsiniz. (Mucizeler Kursu OE metin 15.VIII.75)

Gerçeklikte suçlayabileceğin hiçbir şey yok. Affedilmesi gereken tek şey kardeşlerini suçladığın illüzyonlardır. Onların gerçekliklerinin geçmişi yoktur ve yalnızca illüzyonlar affedilebilir. (Mucizeler Kursu OE metin 16.VIII.78)

Affetmek basitçe, geçmişte vermiş olduğunuz sevgi dolu düşünceleri ve size verilmiş olanları hatırlamanız anlamına gelir. Diğerlerinin hepsi unutulmalı. Affetmek, sizin seçiminize dayanmayan seçici bir hatırlamadır. Çünkü ölümsüz yapmak istediğiniz gölge figürler gerçekliğin “düşmanlarıdır”. Yapmadığı şeyler için Tanrı’nın Oğlu’nu affetmeye istekli olun. Gölge figürler, onun yapmadığını yaptığını göstermek için yanınızda getirdiğiniz tanıklardır. Onları yanınızda getirdiğiniz için onlara sahip olacaksınız. Ve onları kendi seçimlerinizden dolayı tutan sizler, zihninize nasıl geldiklerini ve amaçlarının ne olduğunu anlamıyorsunuz. (Mucizeler Kursu OE metin 17.IV.14)

Çeviri: Bengü Aydoğdu