Geçenlerde Türkiye’deydim. Şehirsel yaşamlardan ve paranın arsızlıklarından ırak bakir, köylük bir yerde halkımızın alın teriyle para kazandığı bir bölgede. Bu bölgede insanlar tarımla ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor. Şartları zor ve devletin desteği az. Hatta destek yerine köstek olduğu aşikâr. Oralarda siyasi düşüncelere kapılmamak neredeyse olanaksız oluyor. Ben de bir baktım eski “solculuk” yanım uyarılmış, zihnimde çatışmalar çıkmış. Kim şaşar ki karşıma sol düşünceleri olan insanların çıkmasına? Şaşmadım. Sohbetler ettik. Fakat baktım ki, yine yargılara düşüyorum, kendimi siyasi düşüncelerin dışına çekmeye başladım. Mucizeler Kursu’nda İsa, dünyayı değiştirmeye değil, onu aşmaya çalış diyor. Hatırladım ve egomun kendini haklı ve “iyi insan” biçiminde öne çıkmaya çalışmasına karşı set koydum. Tabii, tüm bunları sadece kendim zihnimde, diğerleri fark etmeden yaptım. Nihayetinde bir baktım, fikrim yok diyorum. Fakat bunu kel alaka bir şekilde yapmadım, ruhsallığın ana temelini önce belirttikten sonra fikrim yok dedim. Nasıl mı? Basitçe, her şey bir yana, dünya olduğu gibidir, herkes önce kendi ruhsallığını geliştirip gerçekten çatışmasız bir zihne sahip olmalı ki, dünya daha “iyi bir yer” olsun diyerek. Dünya yok. İnsanlar ve her şey sadece yanılsama. Bir rüya. Bunu her an hatırlamakta fayda var.
“Sen rüyalar dünyasının rüyacısısın. Onun başka hiçbir sebebi yoktur, hiçbir zaman olmayacak da. Boş bir rüyadan başka hiçbir şey Tanrı Oğlu’nu dehşete düşürmedi ve masumiyetini kaybettiğini, Babasını inkâr ettiğini ve kendine karşı savaştığını düşündürmedi. Rüya o kadar korkunç ki, görünüşte o kadar gerçek ki; uyanışından önce acısının iyileştirildiği ve kardeşinin dostu olduğu daha yumuşak bir rüya gelip sakin zihninin sevgiyle onu uyandırmak isteyen Sesi hoş karşılamasına ve ondan korkmamasına izin vermedikçe, korku teri ve ölüm korkusunun çığlığı olmadan gerçekliğe uyanamazdı. Tanrı onun nazikçe ve sevinçle uyanmasını istedi ve ona korkusuz uyanması için araçlar verdi. Kendi rüyan yerine onun verdiği rüyayı kabul et. Rüyacı bir kez tanındığında rüyayı değiştirmek zor değildir.”
Mucizeler Kursu Orijinal Edition, metin 27.VIII.73
Çeviri: Bengü Aydoğdu
