Ego hakkında diyecek tek iyi bir söz yoktur. Onu hafife almak veya kısmen “gerekli” ve “iyi” bir şey olarak tanımlamak yanlış olduğu gibi zararlıdır. Bazı koçlar hatta “Tanrı’nın nefsi” diye bir tabir kullanmaktan geri kalmıyorlar. “Tanrı’nın nefsi” diye başlayan bir cümleyi ilk okuduğumda kimin yazdığına baktım ve hiç şaşırmadım. “Kendini bilmeden” kendini bilme seminerleri veren koçlar fosur fosur sigara içipte sigarayı bırakmayı öğretmeye çalışan kimseler gibidir. Kendi bilmez ama biliyorum diye ortaya çıkar. Niçin? Menfaatlari için. Mucizeler Kursu’nda kendimizi nasıl gördüğümüz hakkında şöyle yazar:
1. Bugünün düşüncesi seni tam Tanrı’nın yarattığı gibi tanımlar. Sen kendi içinde ve O’NUNla birsin. Tüm Yaratılanların Birliği senindir. Senin mükemmel Birliğin içini değiştirmeyi imkansız kılar. Sen bunu kabul etmiyorsun ve sadece değişmiş olduğuna inandığından bunun böyle olduğunun farkında değilsin.
2. Sen kendini Tanrı’nın saçma bir parodisi olarak görüyorsun; zayıf, kötü, çirkin ve günahkar, sefil ve acılarla kuşatılmış. Birbirleriyle savaşan, bir çok parçalara bölünmüş, Tanrı’dan ayrı ve kendisine dua ettiğin istikrarsız ve kaprisli yapımcısı tarafından zor birlikte tutulan bu şey senin versiyonundur. O sağır olduğu için senin dualarını duymaz. Kör olduğu için senin içindeki birliği görmez. O senin Tanrı Oğlu olduğunu anlamaz çünkü o mantıksızdır ve hiçbir şey anlamaz.
3. Bugün sadece neyin duyabildiğinin farkına varmaya ve tamamen mantıklı olanı görmeyi deneyeceğiz. Egzersizlerimizi yine senin Yaratanla birleşik olan tek Öz’üne ulaşma yolunda yönlendirelim. Sabırla ve umut dolu bugün tekrar deneyelim.
Mucizeler Kursu, Ders Kitabı Ders 95 – Çeviri: Bengü Aydoğdu